|
 |
|
www.siirlerim-net.tr.gg |
|
|
|
|
|
 |
|
Paul Verlaine |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
GÖK ÖYLE MAVİ

Gök öyle mavi,öyle durgun
Damlar üzerinde
Yeşil bir dal sallanadursun
Damlar üzerinde
Ürpertip gökyüzünü birden
Bir çan tin tin eder.
Bir kustur su ağaçta öten;
Türküsünü söyler.
İşte hayat! aç gözünü gör;
Bak ne kadar sade.
Her günkü sakin gürültüdür.
Şehirden gelmekte.
Ey sen ki durmadan ağlarsın,
Döversin dizini;
Gel söyle bakalım ne yaptın,
Nettin gençliğini?
DANS EDELİM GEL

Gözlerini severdim en çok,
Gökteki yıldızlardan parlak;
Bir parça da baştan çıkarak.
Dans edelim gel!
Ne halleri vardı, sahiden,
Bedbaht aşığı berbat eden
onun için hoştu zaten.
Dans edelim gel!
Doldurulamadı hala yeri,
Gülden ağzının öpücükleri
Kalbimde öldüğünden beri.
Dans edelim gel!
Dizi dibinde oturduğum
Zamanları hatırlıyorum;
Bu, işte bütün varım yoğum.
Dans edelim gel!
YORGUNLUK

Usluluk, usluluk, usluluk, ah, ne güzeldir!
Bırak biraz dinlensin bu alevli arzular.
En doyumsuz anında bile sevdanın, ey yar
Kadın bizi ablaca terkedebilmelidir.
Öpsün yorgun tenimi uykulu okşayışlar,
Sıcak soluğun, salınan bakışın bence bir
Git, uzun bir öpücüğün tadında değildir
Inatçı titreyişler, çılgın kucaklayışlar!
Ama sen haylaz çocuğum, diyorsun ki bana:
"Yüreğinde tutkunun boruları çalmada!"
Aldırma sen borular bildiği gibi çalsın!
Alnını alnıma koy, ellerini elime
Yarın bozsan bile gel andiçelim seninle,
Ve ağlayalım sabaha dek, ey küçük çapkın!
BAĞ BOZUMU

Başımızdan bir şarkıdır yükselir
Belleğimizin yok olduğu an.
Kanımızın şarkısıdır duyulan
Ki uzak bir musiki gibi gelir.
Dinleyin bu kanımızdır ağlayan,
Ruhumuz bizi terkedip gidince,
O ana dek işitilmeyen ince
Bir ses gelir başlar başlamaz susan.
Ey şarap, kan; kızıl üzüm kanının
Kara damar şarabının kardeşi,
Tanrısal iksirleri insanların.
Şarkı söyleyin, ağlayın, belleği
Ruhu atın; karanlıklara değin
Garip bedenimizi sürükleyin
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
www.siirlerim-net.tr.gg |
|
|
|
|
|
 |
|
SAAT |
|
|
|
|
|
 |
|
HABERLER |
|
|
|
|
|
|
Bugün 7 ziyaretçi (20 klik) kişi burdaydı! |