Bir gülün açılması devrimdir
Bildiğin anladığın bir devrim
Kim bilir nereye varmışlığımız
Bir av sonu ağırlayan gözlerim
Seni anmak öyle kolay değildir
Denizler: biraz çocuk kalmışlığımız
Bir gülün açılması devrimdir
Bildiğin anladığın bir devrim
Gecede bir bozkır kalmışlığımız
Bakışları ağırlayan seslerim
Sana bakmamak öyle kolay değildir
Simgeler: en çocuk yanlışlığımız
KASİDE
Ay karanlık gibi durma öyle gel
Sensiz bir şey duyulmuyor sevişmemizden
De ki halkın gözleri al gelincik sürüyor
Uğrular geçiyorken güz şölenlerimizden
Bu hüzünler benim mi diye baktım ki tamam
Akıyor yakut bir ıssızlık kentlerimizden
Yanardı mürted lambası ta sabaha değin
Karanlık kilimlerin kan işlemesinden
Hilmi elbet sürersin günleri bir yangına
DOĞUNUN ÖLÜMLERİ
ölüm bir aşirettir doğuda
ay ışığı gülden hoyrat
gölleri güzelden talandır
ve asi , durak bilmez ağıtlarıyla
uçsuz bucaksız turnalarını
kat kat gurbete durmuş evvel baharla
sevdası göçer olandır
ve bu nasıl bir serencimdir
satılır umudu beye
hasreti bir meta gibi
ve alınandır
ve tuzdan, bozkırdan ninelerini
bir çığlık gibi mengeneden mengeneye
söküp çürüten rüzgardır
türküsü ki eşkıyaya geniş
ve bir kekliğe dardır
ovayı çelen bakışlı
ve bir fişekliğe dizilmiş
gibi omzu kuş nakışlı ağaçlarıyla
acıya pusu kurandır
ölüm bir aşirettir doğuda
DİVAN EDEBİYATI BEYANINDADIR
Kuş sananlar yanıldılar
Bir bakıştır dedi kimi
Belki de bir bakış kuşu
Kimseler bilmiyor hala
Güzelliği yaz iklimi
Çiçek boyunca susuşu
Uçardı azala azala
Kaldı eski gazellerde
Uçarı gözlere talimli
Usulca yaklaşır sevmeye
Kuş dediğin de neresi
Bakışları gül resimli
Bir şu âRab tezkiresi
Yazılır azala azala
Hilmi anladı gizini
Giderdi hep hava uz re
Bakış mülkünce Osmanlı
İşsizliği bir elinde
Öbür elinde divânı
Geçmiş bir gül saatinde
Okunur azala azala